16 Temmuz 2023 Saat 20:30'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz.
Saat 20:35 itibariyla canlı mezat başlayacaktır.
Komisyon Oranı: %15'tir.
Kredi Kartı ile ödemek için iletişime geçiniz.
"ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 5 İŞ GÜNÜDÜR.
Müzayede ürünlerini Asmalı Mescid Mah. Tünel Geçidi Sok. No.2/B, Tünel Pasajı No:13, 34430 Beyoğlu/İstanbul (Kohen Hemşireler Kitabevinden) inceleye bilirsiniz.
Kitap, Dergi ve süreli yayınlar hariç tüm ürünlerden % 18 ürün KDV'si alınmaktadır.
Histoire ancienne. L'Asie occidentale et l'Égypte, par A. Ott / Antik Tarih. Batı Asya ve Mısır
192 Sayfa, Karton Kapaklı , 10 x 16 cm 1878
Voyage en Orient Pelerinage A Jerusalem C.Polydor 1895
468 sayfa. 12x18 cm Yeni cildinde. ( Dünya Kitabcılarında bir örneği yok ) ÖNSÖZ
.......... Sayfa(lar) .......... 7
I. - Périgueux'den Marsilya'ya
.......... Sayfa(lar) .......... 15
II. - Geçit
.......... Sayfa(lar) .......... 43
III. - Celile
.......... Sayfa(lar) .......... 79
IV. - Kudüs
.......... Sayfa(lar) .......... 151
V. - Yahudiye'de Geziler
.......... Sayfa(lar) .......... 253
VI. - Mısır
.......... Sayfa(lar) .......... 333
VII. - Geri dönüş
.......... Sayfa(lar) .......... 409
Djelal Histoire Turque. Benoist-D'Azy, 1908
Paris, 240 sayfa, Kapaklar Korunmuş Ciltli ( Dünya Kitabcılarında bir örneği yok )
Kutsal Toprak İlişkisi (1533-1534) / Relation De Terre Sainte (1533-1534) / Par Greffin Affagart ; Publiee Avec Une Introduction Et Des Notes Par J. Chavanon
Bibliyografik dipnotlar içerir.Konu Olarak Orta Doğu --Tanım ve seyahat --1800'e kadar Filistin'deki erken çalışmalar 1800'e kadar erken çalışmalar içerir. 25 x 17 cm
Petit champ des morts (Pera Mezarlığı) 1853
Gravür sanatının 18. yüzyıldaki büyük ustası Eugéne Flandin 1844 yılına rastlayan ikinci görevi sırasında İstanbul, özellikle boğaz, Çanakkale ve İzmir gezintileri izlenimlerini sanat hayatının en parlak olayı olarak yorumlamıştır. İran Büyükelçiliği’nde 1840- 41 yılları arasında ataşelik yapan Flandin, bu dönemde de Hindistan sınırına kadar uzanan topraklarda Asya kıtasının mimarisi ve heykeltıraşlığı üzerinde değerli araştırmalar yapmış, uzun
seyahati sırasında gördüklerini gravür olarak işlemiştir. Flandin, Boğaz’dan İzmir kıyılarını da içine alan ikinci misyonundaki gravürleri her vesilede örnek alınabilecek çalışmalar olarak göstermiş ve o devrin Türkiye’sinden şöyle bahsetmiştir: “Boğazın insanı büyüleyen güzelliğinden Çanakkale, İzmir ve kıyılarına kadar dayanan gezilerim hayatımda çok önemli yer tutmuştur. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, adı geçen yerlerin gravürleri uzun süre kaldığım İran’daki çalışmalarımdan çok daha titizlikle hazırlanmıştır.” Eserde önce gravürlerle ilgili açıklamalar verilmiş, daha sonra gravürler sunulmuştur. Gravür başlıklarından bazıları şunlardır: Boğaz, Anadoluhisarı, Beşiktaş İskelesi, Sarayburnu, Haliç Girişi, Kılıçali Paşa Camii, Galata Caddesi, Pera’daki Küçük Mezarlık, Köprü, At Meydanı ve Sultanahmet, Eyüp İskelesi, Ayvansaray Kapısı’ndaki Mezarlık ve Surlar, Üsküdar İskelesi, Harem İskelesi, Çanakkale Boğazı, İzmir’in Limandan Görünüşü, İzmir’in Musevi Mezarlığından Görünüş.
Deve Hanı Çeşmesi İzmir 1853
Gravür sanatının 18. yüzyıldaki büyük ustası Eugéne Flandin 1844 yılına rastlayan ikinci görevi sırasında İstanbul, özellikle boğaz, Çanakkale ve İzmir gezintileri izlenimlerini sanat hayatının en parlak olayı olarak yorumlamıştır. İran Büyükelçiliği’nde 1840- 41 yılları arasında ataşelik yapan Flandin, bu dönemde de Hindistan sınırına kadar uzanan topraklarda Asya kıtasının mimarisi ve heykeltıraşlığı üzerinde değerli araştırmalar yapmış, uzun
seyahati sırasında gördüklerini gravür olarak işlemiştir. Flandin, Boğaz’dan İzmir kıyılarını da içine alan ikinci misyonundaki gravürleri her vesilede örnek alınabilecek çalışmalar olarak göstermiş ve o devrin Türkiye’sinden şöyle bahsetmiştir: “Boğazın insanı büyüleyen güzelliğinden Çanakkale, İzmir ve kıyılarına kadar dayanan gezilerim hayatımda çok önemli yer tutmuştur. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, adı geçen yerlerin gravürleri uzun süre kaldığım İran’daki çalışmalarımdan çok daha titizlikle hazırlanmıştır.” Eserde önce gravürlerle ilgili açıklamalar verilmiş, daha sonra gravürler sunulmuştur. Gravür başlıklarından bazıları şunlardır: Boğaz, Anadoluhisarı, Beşiktaş İskelesi, Sarayburnu, Haliç Girişi, Kılıçali Paşa Camii, Galata Caddesi, Pera’daki Küçük Mezarlık, Köprü, At Meydanı ve Sultanahmet, Eyüp İskelesi,Ayvansaray Kapısı’ndaki Mezarlık ve Surlar, Üsküdar İskelesi, Harem İskelesi, Çanakkale Boğazı, İzmir’in Limandan Görünüşü, İzmir’in Musevi Mezarlığından Görünüş.
II. Abdülhamid Yıldız Albümleri Mekke-Medine
23.5 x 31.5 cm Baskı: 2006
Albümde Mekke ve Medine'nin ilk çekilen fotoğraflarına da yer verilmiştir.
Fotoğrafların çekildiği yıllarda matbaa ve baskı tekniklerinin çok gelişmemiş olmasından dolayı, çekilen fotoğrafların çok büyük kısmı herhangi bir yayın organında yayınlanmamıştır. Fotoğraflar ilk kez bu kadar kaliteli kağıtlara ve bu kadar temiz bir baskı ile gün yüzüne çıkarılmaktadır.
Fotoğraf tarihi bir belgedir. Bu yüzden bu albümdeki fotoğrafların yayınlanması ile Hicaz'a Osmanlıların yaptığı hizmetleri çok daha iyi görülmektedir.
Kâbe ve çevresinin ve yine Medine ve çevresinin hiç bir ticari kazanç uğruna kirletilmediği en saf hâllerini göstermesi bakımından da çok önemlidir.
Albümün kapağı, Yıldız Albümlerinde yer alan orijinal kapaklardan esinlenerek yapılmıştır.
6. Albümde yer alan fotoğraflar Mekke Medine Lübnan'ın tarih boyunca nasıl bir tapoğrafik değişim gösterdiğini ispatlamaktadır.
7. Günümüzde pek azı kalan eserler bu şekilde gün yüzüne çıkartılmış olmaktadır.
8. Yitik Hazine yayınları bu albümle silinmeye yüz tutmuş çok önemli belgeleri Türk kültürüne kazandırmış olmaktadır.
9. Bu albüm devamında çıkacak diğer albümlerle Yitik Hazine Yayınları Türk tarihi için büyük bir kazanım olacaktır.
Makedon Dramı - İskender'in Seferleri / Le Drame Macedonıen - Les Campagnes D'alexandre
Jurien de la Graviere - 1891 194 Sayfa, 1 Katlanır Harita, 20 x 12 Cm
İstanbulun Fethi / La Conquête de ConstantinopleTome I (1199-1203) et tome II (1203-1207)
Yayıncı Les Belles Lettres yayınevi, Paris 1939 233 sayfa ve 3 harita (1. cilt), 372 sayfa (2. cilt). 370 sayfa Villehardouin öyküsünü günden güne değil, anlattığı olayların hemen ardından, yani 1207 ile 1213 yılları arasında yazmış olması muhtemeldir. Anılarının kesinliği ve doğruluğu dikkat çekicidir. kronolojisi çok kesindir, ayrıca alıntı yaptığı eylemleri sadakatle analiz eder ve içeriklerini sıklıkla yeniden üretir. Seferi Kutsal Topraklar ve Müslüman Mısır'dan Konstantinopolis'in Hristiyan İmparatorluğu'na yönlendirmeye katkıda bulunduğu için kendini haklı çıkarma kaygısı, anlatımında açıkça görülüyorsa, Villehardouin'in doğruluğu, çok sık saldırıya uğramış, tarafından kabul edilmiş ve onaylanmıştır. en yeni tarihi eserler.
Eser 1199-1207 dönemini kapsamaktadır. Neuilly-sur-Marne papazı Foulques'in Dördüncü Haçlı Seferi vaazıyla başlar ve Villehardouin'in koruyucusu Boniface de Montferrat'ın Messinople'da ölümünden söz edilmesiyle sona erer.
Yalnızca karmaşık ve dolambaçlı olayların anlatımına açıklık getirmeyi düşünen Villehardouin'in çalışmasında üslup kaygısı tamamen yok olsa da, bu kesinlik ve netlik arzusu, esere pitoresk betimlemeleri dışlamayan bir kıyafet ve saygınlık verir. ve rekonstrüksiyonlar; Venedik'te antlaşmanın imzalanması, Konstantinopolis'in Haçlıların nazarında görünmesi, şehre yapılan saldırı, Montferrat'ın ölümü gibi bazı sayfalar gerçek antoloji sayfalarıdır. İSTANBUL'UN FETHİ
I. Haçlı seferinin kökenleri
II. Hazırlıklar (1200'den Mayıs 1202'ye kadar)
III. Venedik'teki Haçlılar (Temmuz-Eylül 1202)
IV. Haçlılar Zara'da (Ekim 1202-Nisan 1203)
V. Konstantinopolis yolunda (Nisan-Haziran 1203)
VI. Konstantinopolis'in ilk kuşatması: İmparator Alexis IV (11 Temmuz-Kasım 1203)
EKLER
I. 1201 tarihli berat antlaşması
II. 17 Temmuz 1203 günü
III. 17 Temmuz - 1 Ağustos 1203
LEVHALAR (cildin sonunda)
I. Villehardouin
II tarafından adlandırılan şövalyelerin çoğunun yurtları ve menşe yerleri. 1204 yılında Konstantinopolis
III. Villehardouin tarafından adlandırılan Doğu'daki kasabalar ve yöreler
Yunan Pişmiş Toprak Figürinler Kataloğu / Musees Imperiaux Ottomans, Catalogue des Figurines Grecques de Terre Cuite
Yunan Pişmiş Toprak Heykelcikler Kataloğu. Osmanlı İmparatorluk Müzeleri . Constantinople, 1908 Tipografi ve Litografi Ahmed İhsan, 663s. 17×25cm.
Pompiers Turcs [Tulumbacılar]
Tulumbacılar, Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı'na bağlı olarak Dergâh-ı Âli Tulumbacı Ocağı adıyla 1720 yılında kurulan itfaiye teşkilatıdır. Yeniçeri Ocağı'nın 1826'da kaldırılmasıyla bu ocak da lağvedildi. 1827 yılında yarı askerî bir İtfaiye Teşkilatı kuruldu.
Chatir, Charles de Ferriol'ün Levant'ın Farklı Uluslarını Temsil Eden Yüz Baskı Koleksiyonundan 28. levha
Jean-Baptiste Vanmour (1671-1737), günlük yaşam resimleri, portreleri ve tarihsel olayları konu alan resimleriyle tanınan Flaman asıllı Fransız ressamdır. Çalışmaları aristokrat ve politikacı Marques Charles de Ferriol’un dikkatini çektiğinde; ressam Jacques-Albert Gerin’in atölyesinde güzel sanatlar okuyan Vanmour, 1699’da Ferriol’un maiyetinde İstanbul’a gelmiş, Osmanlı elçi kabul törenlerini ve Lale Devri İstanbul’unu bütün ayrıntılarıyla resmetmiştir. Vanmour, sadece Osmanlı’nın günlük yaşamını değil, aynı zamanda saray ve askeri yaşamını ve bu sınıflara ait bireylerin giydiği kıyafetleri resmeden ilk ressamlardan olmuştur. Özellikle Osmanlı Devleti’nde Lale Devri’nin tanığı olan Vanmour, Osmanlı’nın en gösterişli zamanını resmedebilmiş ve Osmanlı’nın kıyafetlerini ve günlük yaşamını tüm incelikleri ile işlemiştir. Ferriol ülkesine döndükten sonra bu resimleri gravür olarak bastırmış ve hazırladığı bu gravürlü albüm ilk olarak 1712-1713 yıllarında Le Hay tarafından yayımlanmıştır. Doğu’dan gelen kostümleri ve etnik kökenleri tasvir eden 98 gravür içeren bu baskı, Batı Avrupa’da geniş çapta popüler olmuş ve farklı dillere çevrilmiştir. Vanmour’un albümü, Avrupa’da uzun yıllar etkisi altına alan “Turquerie” modasına öncülük etmesi ve Osmanlı yaşamını tüm canlılığı ile gözler önüne sermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Batılıların Osmanlı toplumunu tüm ayrıntıları ile tanıması için hazırlanan bu esere Ferriol’un detaylı anlatımının eşlik etmesi nedeniyle eser aynı zamanda devlet kültürünü ve devlet içerisindeki hiyerarşiyi belgelemek adına kullanılmıştır. Ağırlıklı olarak memurları, çeşitli etnik gruplara mensup kişileri, tüccarları, seyyar tüccarları; haremden, bir Türk düğününden ve cenazeden sahneleri resmeden Vanmour aynı zamanda kadınları hem kamusal hem de özel alanlarda temsil eden sahneleri betimlemektedir. Eserin yayımlanmasının hemen ardından büyük bir üne kavuşan Vanmour Fransız Kralı XIV. Louis tarafından “Kral’ın Doğuda’ki özel ressamı” unvanını almıştır. Bu albümde yer alan Vanmour çizimlerinin çoğu, bugün Amsterdam Rijksmuseum’da yer almaktadır.
İstanbul Haritaları 1422-1922 / Maps Of Istanbul 1422-1922
İstanbul fetihten evvel neye benziyordu? 19. Yüzyılda camilerin dağılımı nasıldı? Bir bakışta; o zamanki gözle Zamanın yöntemleri ve teknikleri; baskılar nasıl yapılmıştı? Boğazı gerçeğe yakın ilk defa kim, ne zaman çizebildi? Ya da Birinci Harpde İstanbul’un haritası nasıl çizilmişti? 580 parçalık müthiş bir koleksiyondan özenle seçilmiş ve asitten arındırılmış harita kağıdına basılmış 100 haritanın hikayesi
Mortier Map of the Kerch Strait with Crimea and Russia, Kırım ve Kerç Boğazı'nın nadir görülen haritası
Nicolas Sanson, 1705, 42x51 cm.
VOYAGE EN ORIENT, Joseph Reinach, Paris, G. Charpentier, 1879.
2 cilt: c.1 - 332 s; c.2 - 409 s. Fransız yazar ve politikacı Joseph Reinach’ın (1856 - 1921) kardeşleriyle birlikte çıktığı yolculuğun izlenimleri... Tuna kıyılarından başlayıp Adriyatik kıyılarına doğru uzanan bir seyahatnamedir. Eserin ilk cildinde Tuna kıyıları, Boğaz, ikinci cildinde ise Yunanistan, Adriyatik kıyıları ve Doğu sorunu ele alınmaktadır.
Une ambassade à Constantinople: La Politique Orientale de la Révolution Française (2 Cilt bir arada)
E. De Marcere. Paris: Librairie Felix Alcan. 1927. 1.cilt: 395 s., 2. cilt: 369 s.
Le Cadi-lesquier, Yasa Başkanı;Charles de Ferriol'ün Levant'ın Farklı Uluslarını Temsil Eden Yüz Baskı Koleksiyonundan 21. levha
Jean-Baptiste Vanmour (1671-1737), günlük yaşam resimleri, portreleri ve tarihsel olayları konu alan resimleriyle tanınan Flaman asıllı Fransız ressamdır. Çalışmaları aristokrat ve politikacı Marques Charles de Ferriol’un dikkatini çektiğinde; ressam Jacques-Albert Gerin’in atölyesinde güzel sanatlar okuyan Vanmour, 1699’da Ferriol’un maiyetinde İstanbul’a gelmiş, Osmanlı elçi kabul törenlerini ve Lale Devri İstanbul’unu bütün ayrıntılarıyla resmetmiştir. Vanmour, sadece Osmanlı’nın günlük yaşamını değil, aynı zamanda saray ve askeri yaşamını ve bu sınıflara ait bireylerin giydiği kıyafetleri resmeden ilk ressamlardan olmuştur. Özellikle Osmanlı Devleti’nde Lale Devri’nin tanığı olan Vanmour, Osmanlı’nın en gösterişli zamanını resmedebilmiş ve Osmanlı’nın kıyafetlerini ve günlük yaşamını tüm incelikleri ile işlemiştir. Ferriol ülkesine döndükten sonra bu resimleri gravür olarak bastırmış ve hazırladığı bu gravürlü albüm ilk olarak 1712-1713 yıllarında Le Hay tarafından yayımlanmıştır. Doğu’dan gelen kostümleri ve etnik kökenleri tasvir eden 98 gravür içeren bu baskı, Batı Avrupa’da geniş çapta popüler olmuş ve farklı dillere çevrilmiştir. Vanmour’un albümü, Avrupa’da uzun yıllar etkisi altına alan “Turquerie” modasına öncülük etmesi ve Osmanlı yaşamını tüm canlılığı ile gözler önüne sermesi açısından büyük önem taşımaktadır. Batılıların Osmanlı toplumunu tüm ayrıntıları ile tanıması için hazırlanan bu esere Ferriol’un detaylı anlatımının eşlik etmesi nedeniyle eser aynı zamanda devlet kültürünü ve devlet içerisindeki hiyerarşiyi belgelemek adına kullanılmıştır. Ağırlıklı olarak memurları, çeşitli etnik gruplara mensup kişileri, tüccarları, seyyar tüccarları; haremden, bir Türk düğününden ve cenazeden sahneleri resmeden Vanmour aynı zamanda kadınları hem kamusal hem de özel alanlarda temsil eden sahneleri betimlemektedir. Eserin yayımlanmasının hemen ardından büyük bir üne kavuşan Vanmour Fransız Kralı XIV. Louis tarafından “Kral’ın Doğuda’ki özel ressamı” unvanını almıştır. Bu albümde yer alan Vanmour çizimlerinin çoğu, bugün Amsterdam Rijksmuseum’da yer almaktadır.
Sadrazam - Grand Vizier
Dalvimart 1804 Orijinal Gravür
48x36 cm, Çerçeveli.
[DALVIMART, Octavien]. Bir Dizi Gravürle Resimlenmiş Türkiye Kostümü; İngilizce ve Fransızca Açıklama ile , Londra, Howlett ve Brimmer for William Miller, MDCCCIV [=1804].
Travail du XVIIIème siècle Vue du superbe temple de Ste Sophie aujourd’hui Mosquée principales a Constantinople
18. yüzyıl eseri Muhteşem Ayasofya tapınağının bugünkü görünümü Konstantinopolis'teki Ana Cami gravür
28 x 45 cm
Sinan: Architect of Suleyman the Magnificent and the Ottoman Golden Age-Sinan: Kanuni Sultan Süleyman ve Osmanlı Altın Çağının Mimarı
141 sayfa. 31x42 cm - İngilizce
16. yüzyıl Osmanlı Altın Çağı'nın en büyük mimarı olan Sinan, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim döneminde yüzlerce yapı tasarlamıştır. Bu cilt, Sinan'ın sanatına yeni yorumlar sunan metinlerle tamamlanan, Türk camilerinin en büyüğü Süleymaniye ve Selimiye de dahil olmak üzere, onun binalarına görsel bir saygı duruşunda bulunuyor.
Otağ - ı Hümayun : Osmanlı Çadırları [Türkçe]
Otağ-ı Hümayun: Osmanlı Çadırları [Kutulu]. Nurhan Atasoy. İstanbul: Aygaz, 2000. 305 s. 31 x 29 cm. Yayıncısının orijinal şömizli cildinde. Kondisyonu yeni. “Otağ-ı Hümayun – Osmanlı Çadırları” Anadolu’ya getirdikleri göçebe kültürünü, zaman içinde rafine bir yaşam kültürüne dönüştüren Osmanlıların iç dünyasını yansıtıyor. 624 yıllık Osmanlı hükümranlığı, çeşitli kitaplarda sayısız öykü ile aktarılıyor. Ancak tarih kitaplarında Osmanlı’nın yaşam biçiminin ayrıntılarına çokça rastlanmıyor. Prof. Dr. Nurhan Atasoy tarafından kaleme alınan kitabın tasarımı Ersu Pekin’e, fotoğraflar ise Selamet ve Bahadır Taşkın’a ait.”
Traces of Ottoman Culture in Croatia : Tragovi Osmanske Kulture u Hrvatskoj
23,5x30 cm - English - Hırvatski
Hırvatistan'da Osmanlı Kültürünün İzleri: Hırvatistan'da Osmanlı Kültürünün İzleri
İstanbul'daki Güneş Saatleri
20 X 28 cm Basım: 1985
Anadolu ve İstanbul'daki çeşitli uygarlıklardan günümüze kalan kültür mirasımızı yıllık kitaplarımızla okuyucularımızın dikkatlerine sunmaya devam ediyoruz. Sandoz Kültür Yayınlarının yedincisi olan bu yılki kitabımız, "İstanbul'daki Güneş Saatleri"ne ayrılmış bulunuyor. Kitabımızda, İstanbul'da bulunan güneş saatlerini tanıtırken, bir döneme adını yazdırmış Meyer Ailesi ve özellikle son ferdi olan Wolfgang Meyer'i de tekrar hatıralarımıza çıkarmayı bir borç bildik. Sultan II. Abdülhamid'in saatçıbaşısı olarak Yıldız Sarayı'na gelen büyükbaba Johann Meyer'den sonra, baba Emi! Meyer bu sanatı devam ettirmiş ve nihayet 1909 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Wolfgang Meyer de ailenin son ferdi olarak geleneği sürdürmüştür. Birinci Dünya Savaşı sırasındaki kısa bir süre dışında İstanbul'da yaşayan W. Meyer bir dönem boyunca adının özdeşleştiği saatçilik sanatı yanında, fahri olarak Topkapı Sarayındaki tarihi saatlerin tamiri ve kataloğunun hazırlanmasında da çalışmıştır. Daha sonra Güneş Saatleri ile de ilgilenen W. Meyer bunların üzerindeki çalışmalarının not ve fotoğraflarını bir dosyada toplamıştır. Meyer'in ölümünden sonra bu notların yayınlanmasını arzu eden Bn. Meyer, böylece Sandoz yayınlarının yedincisinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. W. Meyer'in Güneş Saatleri dosyasının yayına hazırlanması, İstanbul'da bulunanların ayrılıp fotoğrafların seçimi ve gerekli çizimler, Almanca metnin Türkçe 'ye çevrilmesi dışında tümüyle Bay Heinz Klautke tarafından yapılmıştır. Bu nedenle, Wolfgang Meyer'in bu kıymetli araştırmasının, Kültür Yayınlarımız arasında çıkmasına izin veren Bn. Meyer'e ve hiçbir maddi karşılık olmaksızın sırf yazarın hatırasını canlı tutmanın verdiği manevi hazla çok titiz ve sabırlı bir çalışma sonucu bu kitabımıza olanak sağlayan Bay Klautke 'ye burada en içten teşekkürlerimizi sunarız... Dr. Edgar POFFET